image
image

8 January 2025

By Admin

Bölgede pilot tarlalarda yapay zekâ destekli çözümler test edilip sonuçları diğer üreticilerle paylaşılmalı.

Dr. Serdar Şenel
BAU Global Başkan Yardımcısı / Tasarım ve İletişimde Yapay Zeka Araştırmacısı

Çalıştayın sizce neyi başardı?

Yapay zeka, bildiğimiz üzere yatayda tüm alanlarla kesişimi olan yeni bir teknoloji. İletişim, finans, sağlık ve savunma sanayii gibi sektörlere çok hızlı entegre oldu. Ancak biliyoruz ki, gelecek tarımda. Tarım, insan yaşamını doğrudan etkileyen başlıca unsurdur. Sağlık, ekonomi ve toplumsal yaşamın tarımsız düşünülemeyeceği bir gerçektir.

Tarımın bu kadar önemli olduğu bir noktada, yapay zekânın etkileşime girmediği ve girmeyeceği bir tarım ilintili alan düşünemiyorum. Tüketimin, sürdürülebilirliğin ve verimliliğin bu kadar kritik olduğu bir çağda, yapay zekânın hem sahada hem de süreçlerde entegre edilmesi büyük bir kazanım olacaktır. İşte bu çalıştay, bu konulara iyi bir giriş yaptı ve eminim ki önümüzdeki yıllarda daha derinlemesine incelenecek.

Tarımı önemsiyorum. Ülkemizin kurtuluşunun tarım, gastronomi ve turizmde olduğunu düşünüyorum. Uzun bir aradan sonra ilk kez dünya ile aynı anda bir teknolojiye entegre oluyoruz. Bu alanda geri kalmak demek, yeni dünya düzeninde aktif bir oyuncu olamamak demektir.

Fındık stratejik bir ürün. Kahve, çikolata ve yer fıstığının dünyada nasıl bir ekonomi yarattığını görüyoruz. Biz de bu stratejik ürünümüzü daha yüksek bir değere dönüştürmek için yeni teknolojilere ihtiyaç duyuyoruz ve bu teknolojilerin başında yapay zeka geliyor.

Size bir katkısı oldu mu?

Bu etkinliğin katkısı tartışılmaz. Çünkü şu gerçeği göz ardı edemeyiz: Güncel konuların yerinde tartışılmasının gücüne inanıyorum ve dünya ile aynı anda ele alınması daha da değerli. İnsanlarımızın ve toprağımızın bu konulara "hazır olmadığını" düşünenler var. Ancak 30 yıl önce internet için de hazır değildik. Bugün ticaretin %49,5’i internet üzerinden gerçekleşiyor, finans sektörü tamamen dijitalleşmiş durumda. Tarım ticaretinde veya borsasında internetin olmadığını düşünebilir miyiz?

Bu tür etkinlikler, bilinci artırmak için kritik öneme sahiptir. Bazı konuların önemi yıllar geçtikçe daha iyi anlaşılır. Bugün başlatılan bu girişim, önümüzdeki yıllar için faydalı ve öncü bir mihenk taşı olarak anılacaktır. Bence bu çalıştayın düzenli hale getirilmesi gerekiyor. Değişim olmadığını düşünenlerle değişime direnç gösterenler genelde aynı kitle oluyor. Ama burada gördüğüm kararlılık ve bilinç, değişimin mümkün olduğunu gösteriyor.

Çalıştayla ilgili bir gözleminizi veya bir anınızı yazabilir misiniz?

Ben, Karadeniz’deki üniversitelerimizin bu konu üzerine ilerlettiği yenilikçi çalışmalar konusunda açıkçası şaşırdım. Bu konulara kafa yoran akademisyenlerimizin olması ve hatta bu çalışmaların uygulamaya dönüşmüş örneklerini görmek beni çok umutlandırdı. İnsanımız bu tür konulara oldukça önyargılı ve hatta kendi potansiyelini de küçümsüyor. Konuştuğum bazı kişiler, bu konuların bölgede bir fayda politikasına dönüşmesinin zor olduğunu belirttiler. Ben, dünya görüşü olarak tüm yeniliklere fazlasıyla açık ve sahiplenici bir insanım. Bu adımın atılması ve benim gibi yüzlerce insanın bu etkinlikte buluşması beni çok umutlandırdı. Bugün adım atmayacaksak, ne zaman atacağız? İnsanlar yapay zeka teknolojisinin yarın geleceğini zannediyor. Yapay zeka teknolojisi zaten geldi ve şu anda ülkeler bu teknolojiyi kullanmaya başladı. Tarımını yapay zekâya entegre eden ülkeler var.

İnanç olmadan bu yarışta yer alamayız. Potansiyelimizin farkına varalım. İnanan insanları bir arada görmek beni çok mutlu etti.

Sizce bu çalıştay fındık tarımı için bir umut olabilir mi? Neden?

Bu çalıştay sadece fındık tarımı için değil, bölgemizdeki yeni teknolojilere uyum sağlama konusunda bir mihenk taşı olabilir. Ancak tekrar ediyorum, üzerine gitmek ve işi sürdürmek gerekiyor. Üniversitelerimize bu noktada büyük görev düşüyor. Bu işler “dostlar etkinlikte görsün” mantığıyla yapılabilecek işler değil. Buradan tüm akademiye, kamuya ve özel sektöre bir çağrı yapmak lazım: Zamanın ruhuna ayak uydurmazsak rekabet edemeyeceğiz.

Bunu bir misyon, bir ülke oyunu olarak görmek gerekiyor; bunu çocuklarımıza iyi bir miras, kalkınmış bir ekonomi olarak bırakmalıyız. Bunu, başarılmış bir alandan alınacak bir ilham, binlerce yeni iş kolu ve istihdam, beraberinde canlanan bir ekonomi olarak görmek gerekiyor. Artık yeni fabrika ve üretim merkezleri genç bireylerin yaratıcılıkları ve fikirleri... ; bu yeni gerçeğin farkına varmamız lazım. Gençlerimizi üretmeye, düşünmeye, bölgeye katkı sağlamaya sevketmemiz gerekiyor. Yeni bir fındık endüstrisi hayal ediyorum: Binlerce gencin yeni ürünler tasarladığı, fındık borsasının kalbinin Karadeniz’de attığı, yeni nesil paketlenmiş ürünlerin olduğu, Fiskobirlik’in şanlı günlerine geri dönüp inovatif ürün ve fikirler ürettiği, tarladan tüketime kadar yapay zekadan destek alınan hatlar... Ürünlerin marka hikayesini oluşturabilecek merkezler, fındık turizmi yaratabilecek duraklar ve gastronomi... Bunların hepsi mümkün. Yeter ki bu hayali gerçekleştirmek için gereken inanç ve çalışmayı ortaya koyalım.

Fındık tarımının teknoloji ile buluşmaya devam etmesi için findik.tech’e bir öneriniz var mı?

Seneye bu tür etkinliklerde uygulamaları görmek ve tarımda yapay zeka teknolojileri geliştiren firmalara daha fazla yer verilmesi harika olacaktır. Etkinliğin daha geniş kitlelere ulaştırılması ve bir fuar havasında organize edilmesi, bu girişimin etkisini artıracaktır. Tarım, gelenek ile teknolojiyi buluşturan bir alan olduğu için hem yeni teknolojileri hem de geleneksel yöntemleri dinlemek büyük bir isabet olur.

Çiftçilere yönelik yapay zekâ ve tarım teknolojileri hakkında eğitim programları oluşturulması, en büyük eksiklerden birini giderebilir. Bu eğitimlerin pratik odaklı ve bölgesel olarak düzenlenmesi çok önemlidir. Ancak bu noktada, 3. nesil genç jenerasyon çiftçiler kilit bir rol oynayabilir. Teknolojiye daha yatkın bu genç jenerasyon, geleneksel çiftçilere teknolojiyi aşılayacak birer mentor haline getirilebilir. Bu genç mentorlar, sahada doğrudan uygulamalar yaparak teknolojiyi geleneksel üreticilere aktarabilir ve aradaki adaptasyon sürecini hızlandırabilir.

Ayrıca, fındık üretimine dair kapsamlı bir veri tabanı oluşturulması gerekiyor. Bu veri tabanı; çiftçilere, akademisyenlere ve karar alıcılara açık hale getirilerek, veriye dayalı kararların alınmasını sağlayabilir. Bölgede pilot tarlalarda yapay zekâ destekli çözümler test edilip sonuçları diğer üreticilerle paylaşılırsa, bu uygulamaların faydaları daha net bir şekilde anlaşılabilir ve yaygınlaşması sağlanabilir.

Üreticileri daha çok dinlememiz gerektiğine inanıyorum. Üreticiler yani çiftçiler, sahaya en hâkim kişilerdir. Teknokratlar ve teknoloji geliştiriciler, çiftçilerin sahadan getirdiği bilgilerle hareket etmeli ve bu doğrultuda çözümler üretmelidir. 3. nesil mentor çiftçiler, bu iki taraf arasında bir köprü görevi görebilir.

Son olarak, fındık ürünlerini dünya pazarında daha güçlü bir şekilde konumlandırmak için yapay zekâ destekli pazarlama araçları geliştirilmelidir. Bu sayede, ürünlerimizin global rekabet gücü artırılabilir ve fındığın dünya ekonomisindeki payı büyütülebilir. Findik.tech, bu öneriler ışığında, fındık tarımında teknoloji ve yeniliklerin öncüsü olarak bölgemize ve ülkemize büyük katkılar sağlayabilir. Genç jenerasyon mentorların ve teknolojik dönüşüm projelerinin desteğiyle, bu çalışmalar çok daha etkili olacaktır.

$('.carousel').carousel()